Zeynepceee

Zeynepceee
"Bunca kalp kırıklıklarına rağmen küçüklüğümde yaptığım gibi rüzgarı arkama alıp bağırmak istiyorum hayata: Acımadı ki..!

13 Ekim 2014 Pazartesi

NASIL ANLATILIR BU HAL SANA SEVĞİLİM

Nasıl anlatılır bu hal sana? 
Nasıl da anlamsızlaşır yokluğunda anlamlar, 

Nasıl anlarsın anlamına anlam kattığım sensizliği? 
Nasıl anlarsın sana kilitlenen melankolik sendeki beni? 

Nasıl anlarsın sürgünlere dönüşen mülteci ezikliğimi? 
Nasıl anlarsın nefesinden yoksun yetim yanımı? 

Nasıl anlarsın matemlerin göğsümdeki çığ vahametini? 
Ya yangınlarımı kor kor olup cehennem ateşlerinde, 
Gülüşünün hayalinde tekrar dirilmemi nasıl anlarsın? 

Ya çorak coğrafyamda kıraç tenimin kan-ter halini, 
Sınırlı olmayan zamanlarda çilelerde derlediğim gülizarı, 
Nasıl anlarsın sevgine sevdana ekilen uçurum çiçeklerini 


Nasıl anlatılır bu hal sana? 
Anlar mısın zindan boşluğuna düşen düşlerimdeki seni? 
Anlar mısın hasret yüklediğim yüklemlerin sessiz çığlığını 

Anlar mısın düşleyenin düşünde ansızın düşüşünü? 
Anlar mısın kıyısında yaşamın gözlerine diktiğim 
bekleyişlerimi? 
Anlar mısın bedenimin karanlıklarla kanlı bıçaklı 
kavgasını? 
Anlar mısın gecelerin koynunda zülüflerine beslediğim 
nefeslerimi? 


Nasıl anlatılır bu hal sana bilmem ki? 
Anlayabilir misin hüznün yokluğuna boyanan sarı rengini 
Anlayabilir misin çözümsüz yalnızlıklara duldasız dalıp 
gittiğimi? 

Anlayabilir misin karabasanların çelik pençesinde gerilen 
yüreğimi? 

Anlayabilir misin med-cezirlerde sana çırpınan senli 
hislerimi? 
Anlayabilir misin türkülerin sessiz haykırışını, 
şiirlerin tutkun çığlıklarını? 
Anlayabilir misin Anka kuşunun güneşe olan 
sevdasındaki ölümcül tutkusunu? 

Anlayabilir misin sensizliğin sol yanımdaki hançer 
yaralarının derinliğini? 
Varsıl demlerimde hangi bilinmezleri yoklaştırdığımı 
anlayabilir misin? 
Esaretim, 
özgürlüğüm, 
tutsaklığım, 
sonum, 
sonsuzluğum 
hadi anlat PAŞAMM... 
Seni, sözcüklere sığdıramamanın sancılarını yaşarım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder